Lezzeti ve tıbbi faydalarından dolayı dünya genelinde gittikçe popülerleşen bir meyve olan nar, bireylerin antibiyotiklere karşı direnç kazanmasına destek oluyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Derya Eren, “P
- Çekirdeğinden çıkarılan yağın içeriğinde bulunan maddeler kalp hastalıklarından korunmaya yardımcı olur.
- Nar suyu ekstresinde bulunan biyoaktif kimyasal bileşikler, hücresel anormal çoğalmayı ve tümör yayılımını önleyebilir.
- Nar meyvesinden elde edilen ekstre; akciğer, meme, kolon ve prostat kanserlerinin agresif etkilerinden korunmaya yardımcı olur.
- Kolesterolü dengeler.
- Kandaki glikoz seviyesini dengeleyerek şeker hastalığının önlenmesine yardımcı olur.
- Sistolik kan basıncını düşürücü etki gösterebilir.
- Prostat kanserinin önlenmesine katkıda bulunur.
- Kemikleri besler, kireçlenmenin önlenmesine yardımcı olur.
- İshal semptomlarını giderebilir.
- Otooksidasyonla meydana gelen hücre hasarının önlenmesine yardımcı olur.
- Hücreler arası iletişimde görev alan proteinlerin oluşumuna katkı sağlar.
- Kemik ve eklem iltihaplarının önlenmesine yardımcı olur.
- Karaciğer üzerinde koruyucu etki gösterir.
- Üreme sağlığına katkıda bulunur.
- Kas ağrılarının hafiflemesini sağlar ve ağır antrenmanlardan sonra vücudun toparlanmasını kolaylaştırır.
- Ağız sağlığını korumaya yardımcı olur.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı