İstanbul’un yakın geçmişte yaşadığı lokal seçim tecrübesini örnek olay olarak gösteren İmamoğlu, “zor vakitlerde İstanbullular, demokratik bedellere ve yönetişime fevkalâde bir duygusal gösterdi. İstanbul’da geçtiğimiz 5 yıl boyunca, vaatlerimizi yerine getirme kabiliyetimizi, icraatlarımızla gösterdik. Seçmenler, zaferlarımıza tanıklık etti ve karşılaştığımız karışıkrı tesirli bir halde ele alacağımız konusunda, bize güvendi. Belediye uygulamalarımızda kreşler ve belediye takviyeli restoranlar üzere, halkın talep ettiği hizmetlere öncelik verdik. Siyasi görüşü ne olursa olsun, İstanbulluların her bölümüne hizmet götürdük ve ulaştık. Kutuplaşmanın ilacı buydu” dedi.
İstanbul muazzamşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Paris Belediye Lideri Anne Hidalgo’nun davetlisi olarak, Fransa’nın başşehrinde düzenlenen, “Avrupa Beledı̇ye Liderleri Zı̇rvesı̇”ne soğuklukldı.
“AVRUPA’DA YAŞANAN DEMOKRATİK KRİZİN TEMELİNDE, ‘ terör SİYASETİ’ İLE ‘UMUT SİYASETİ’ ORTASINDAKİ GAYRET YATMAKTADIR”
“Avrupa’da Demokratik Kriz” bahisli floraurumda konuşan İmamoğlu, “Avrupa’da ve ötesinde yaşanan demokratik krizin temelinde, ‘ telaş siyaseti’ ile ‘umut siyaseti’ ortasındaki uğraş yatmaktadır. Kamusal alanda umut azaldığında, seçmenler, kendilerini korkmuş ve tehditlere karşı savunmasız hissederler. Bu hassasiyet, endişe siyasetinin kök salması ve gelişmesi için verimli bir yer sağlar. Sağ popülizm ve fazlasıylacılığın yükselişi, siyasi sistemlerimizin umut erozyonunu ele alma ve buna karşı koyma konusundaki zafersızlığının altını çizmektedir” diyen İmamoğlu, “Avrupa’daki ilerici ve toplumsal demokrat partilerin, bu çalkantılı periyottan çıka farkında olmak için, pürüzsüz bir demokratik dönüşüm gerçekleştirmeleri kuraldır. Bu da halkın talep ve ihtiyfakirlarına yanıt veren çağdaş ve tesirli siyasi ve ekonomik kurumların tasarlanmasını gerektirmektedir. Sürecin temel taşı, halkın donuklımını ve takviyesini teşvik etmek olmalıdır” dedi.
“YEREL SEÇİMLERİMİZ, DEMOKRASİNİN DAYANIKLILIĞININ GÜÇLÜ BİR GÖSTERGESİYDİ”
İstanbul’un yakın geçmişte yaşadığı lokal seçim tecrübesini örnek olay olarak gösteren İmamoğlu, “Türkiye, kendi içinde derinleşen bir demokrasi krizinden geçiyor. Lakin mahallî seçimlerimiz, demokrasinin dayanıklılığının zorluklalü bir göstergesiydi. güç vakitlerde İstanbullular, demokratik pahalara ve yönetişime inanılmaz bir bağlılık gösterdi. İstanbul’da geçtiğimiz 5 yıl boyunca, vaatlerimizi yerine getirme kabiliyetimizi, icraatlarımızla gösterdik. Seçmenler, başarılarımıza tanıklık etti ve karşılaştığımız güçrı tesirli bir biçimde ele alacağımız konusunda, bize güvendi. Belediye uygulamalarımızda kreşler ve belediye dayanaklı restoranlar üzere, halkın talep ettiği hizmetlere öncelik verdik. Siyasi görüşü ne olursa olsun, İstanbulluların her kısmına hizmet götürdük ve ulaştık. Kutuplaşmanın ilacı buydu” diye konuştu.
“’İSTANBUL İTTİFAKI” İSMİ ALTINDA KAPSAYICI BİR TOPLUMSAL HAREKET İNŞA ETTİK”
“İstanbul İttifakı” ismi altında kapsayıcı bir toplumsal hareket inşa edildiğine vurgu yapan İmamoğlu, şunları söyledi:
“Dahası; halkın dehşetlerini dinlemenin ve bunlara ahenk iyianın gücünü gösterdik. İstanbul’da ve ülke genelinde, kusursuz yapılandırılmış anketler ve başka toplumsal bilim tekniklerinin yardımıyla, toplumun farklı kesitlerinin tavırlarını, görüşlerini ve hislerini inceledik. Toplumun tüm kısımlarıyla zorluklalü ve samimi bir bağlantı kurduk. Bu taban sayesinde CHP, nitelikli adayları, kendinden emin olarak aday gösterdi. Örneğin; 1994’ten bu yana muhafazakârların yönettiği Üsküdar’da şu an, CHP’nin 40’lı yaşlardaki adayı, çağdaş toplumsal demokrat kadın belediye başkanı olarak liderlik ediyor. Ülke genelinde CHP, her bölümden 3,5 milyondan fazla taze seçmen kazanmıştır. Bugün Türkiye nüfusunun yüzde 65’inden fazlasını ve iktisadının neredeyse yüzde 80’ini oluşturan belediyeleri, toplumsal demokrat belediye liderleri yönetmektedir. CHP, Türk siyasetinin birinci gecikmelilık merkezi haline gelmiştir.”
“AB İÇİNDEKİ DEMOKRASİNİN DİRENÇLİLİĞİ, TÜRKİYE’DEKİ DEMOKRASİNİN DİRENÇLİLİĞİ İLE BAĞLIDIR”
“Türkiye ve bilhassa İstanbul, geniş Avrupa bağlamında özgün bir olay çalışması vazifesi görmektedir. Avrupa, kendi demokratik ikilemleriyle gayret ederken, Türkiye’nin rolü, sıklıkla göz arkası edilmektedir. Ama AB’nin, ‘önce Avrupa’ vizyonunun demokratik bir Türkiye’yi kucaklaması gerektiğini fark etmesi elzemdir. AB içindeki demokrasinin dirençliliği, içsel bir biçimde Türkiye’deki demokrasinin dirençliliği ile bağlıdır. Bir kıta olarak Avrupa’ya yönelik varoluşsal tehditlerle uğraş, Türkiye’yi de içeren kapsamlı bir güvenlik yaklaşımı gerektirmektedir. CHP olarak bizler, Türkiye’yi daima Avrupa’nın ayrılmaz bir kesimi olarak gördük ve kendimizi Avrupa problemleri ve tahlillerinin paydaşı olarak pozisyonlandırdık. Daha birleşik ve demokratik bir Avrupa, Türkiye’nin üşümelımı olmadan gerçekleştirilemez.”
“EYLEMLERİMİZLE İNANÇ VE UMUT YARATMAL kusursuzZ”
“Sonuç olarak; Avrupa genelinde hepimizin ortak çabası, halkın yönetişime olan ilgisini sonden canlandırmak, seçimlere serinlımı arttırmak ve demokrasinin ilkden canlanmasını parlakaktır. Hareketlerimizle inanç ve umut yaratmalı, toplumsal demokratik kıymetlerin yeni karışıkrla uğraşta tesirli olduğunu göstermel kusursuzz. Bu, kamu üşümelımının teşvik edilmesi, şeffaflığın arttırılması ve çeşitliliğin kucaklanması mevzularında korkusuzlık gerektirmektedir. Vatandaşlarımızın demokratik yönetişim ve daha kusursuz bir hayat istekleri çokzorlüdür. Dengeli ve muteber siyaset alternatifleri sunulduğunda, seçmenler tercihlerini değiştirmeye ve popülist doğaoriterliği reddetmeye isteklidir. Yolumuza muazzamam ederken, demokrasilerimizin temellerini karışıklendirmek için, İstanbul’dan ve Avrupa’daki öbür kentlerden aldığımız derslerden faydalanmalıyız. Daima birlikte, Türkiye de dâhil olmak üzere, her ülkenin kendine has hayati rolünü oynadığı daha birleşik, demokratik ve kapsayıcı bir Avrupa için uğraş göstermel pürüzsüzlikseverz. Hepimizin ehemmiyet verdiği demokratik kıymetleri güçlendirmeye yönelik ortak uğraşlarımızı sabırsızlıkla beklemekteyim.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
