Alper Gezeravcı, Milletlerarası Uzay İstasyonu’nda 14 gün boyunca, ortalarında Üsküdar Üniversitesi TRGENMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan ve takımındaki acıze Gülden, Berranur Sert, Büşra Tekirdağlı, Berranur Sert, Ebru Çam, Özge Demir, Fatmanur Erkek tarafından yürütülen “Message” bilim misyonunun da yer aldığı 13 farklı bilimsel deneye imza atacak.
Üsküdar Üniversitesi Transgenik Hücre Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi (TRGENMER) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, “Çok heyecanlıyız, biz bebeklükten beri bilim kurgu sinemalarıyla büyümüş çocuklarız. Bilhassa uzaya bir mekik çıktığında daima diğer ülkelerin alkışlamalarını izledik. Artık çağdaş kere kendi astronotumuz, Türkiye’den Türk bilim insanlarının ürettiği yerli bilimsel misyonları uzaya götürüyor.” dedi. Taştan, bu türlü bir çalışmayı yapa farkında olmak için bir savaş pilotu olan Alper Gezeravcı’nın astronot olmadan evvel çok sağlam bir Biyolog olduğunu da kelamlarına ekledi.
Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan: “Projemiz aslında uzayda gerçekleşecek 14 günlük müddet içerisinde tamamlanmış değil başlamış olacak.”
Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve tabiat Bilimleri Fakültesi (MDBF) Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü öğretim üyesi, Transgenik Hücre Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi (TRGENMER) Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, yesyeni Türk astronot Alper Gezeravcı tarafından yapılacak uzay seyahati ve çalışma hakkında bilgi verdi.
Türkiye’den Türk bilim insanlarının ürettiği yerli bilimsel misyonları uzayda
“Bu uzay misyonlarından biri olarak biz Üsküdar Üniversitesi’nde kanser tedavilerini geliştiren ve yıllardır çalışan bilim insanları ortasındayız. Bu kapsamda bilhassa Uzayda, Marsta, koloni kurma, Ay’da koloni kurma üzere uzun uzay seyahatlerinde astronotların yer çekimsiz ortamda genetik tabirlerinin nasıl değişebileceği şuana kadar keşfedilmedi ve Dünyada taze sefer bu türlü bir çalışma yapılacak hem Genetik Mühendislik hem kanser immünoterapi dediğimiz kanser tedavilerine bir ışık tutacak.”
Alper Gezeravcı astronot olmadan evvel çok kusursuz bir Biyolog oldu
Böyle bir çalışmayı yapa malum olmak için bir savaş pilotu olan Alper Gezeravcı’nın astronot olmadan evvel çok iyiliksever bir Biyolog olduğunu kaydeden TRGENMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, “Hem üniversi sağlami hem de 13 bilim misyonu kapsamında birçok üniversiteyi ve kurumu gezdi. Biz dünyada yaklaşık 12 ay boyunca birçok toplantı gerçekleştirdik. Bu toplantıları yeri geldiğinde NASA ve AXIOM’daki uzmanlarla kıymetlendirerek bütün deneysel onaylarımızı aldık ve Alper Gezeravcı da laboratuvarlarımızda birebir bu deneyleri simüle edebildi.” dedi.
Biz ruhumuzla, aklımızla ve dualarımızla onunlayız
TRGENMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, bu 14 gün boyunca hem Alper Gezeravcı hem de yanında birlikte gittiği öteki Astronotların genetik profilini takip edeceklerini de söz ederek, “Bu genetik tahlillerimizle bir arada tahminen de geleceğin uzay misyonlarında çok astronotların seçimi için yer çekimsiz ortamda etkinleşecek, şu ana kadar keşfedilmemiş genleri aramak ve bunu uzay ve bilimsel dünya literatürüne kazandırmak istiyoruz. Doğal bu tahminen de gelecekte uzay turizminde kanser hastalarının uzayda tedavi edilebilmesine kadar gidebilecek bilimsel keşiflerin önünü acıkmışacak bizim için. Biz de hem Türkiye’nin uzay misyonuna hem de dünyanın uzay misyonuna kıymet katmak istiyoruz hatta bu kapsamda Alper Gezeravcı 14 gün boyunca neredeyse attığı her adım, yapacağı her deney, alacağı nefese kadar hepsi adım adım planlanarak işlendi. Hasebiyle biz ruhumuzla da onunlayız, aklımızla da onunlayız, dualarımızla da onunlayız.” diye konuştu.
Taştan: “Önümüzdeki aylar içerisinde genetik taramalarımızı yapacağız.”
Misyonları hakkında da bilgi veren TRGENMER Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Cihan Taştan, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Aslında bizim ‘massage’ yani bildiri bilim misyonumuz başlamış durumda. Alper Gezeravcı karantinaya girmesiyle birlikte biz genetik profillerini alacağımız örnekleri toplamaya başladık astronotlarımızla. Projemiz aslında uzayda gerçekleşecek 14 günlük mühlet içerisinde tamamlanmış değil başlamış olacak. Bunu takiben gerçekleşecek önümüzdeki aylar içerisinde genetik taramalarımızı yapacağız.
CRISPIR üzere birinci yıllarda Nobel mükafatı kazanmış genetik mühendislik tekniklerini de kullanarak tekrar astronotumuzun ve başka insanların bağışıklık sistemi hücrelerinin genetiğini değiştirecek, uzayda keşfettiğimiz bu genleri bu defa kansere karşı savaştıracağız. Geleceğin uzay misyonlarında da bu hücreleri ve bu kanser taramalarını tekrardan uzayda test etmeyi ve yeni tedavi usullerini dünya literatürüne kazandırmayı planlıyoruz.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
