yeşilliklerin Profesörü Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, EÜ
İletişim’e konuk oldu
Malatya Turgut Özal Üniversitesi Kurucu Rektörü
ve Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri
Tıbbi Biyokimya Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut
“Cumhuriyet’in 100 Yılı” aktiflikleri kapsamında Ege Üniversitesine (EÜ)
konuk oldu. EÜ İrtibat Fakültesi Halkla Münasebetler ve Tanıtım Kısmı Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Elif Yıldız’ın “Topluma Hizmet Uygulamaları” dersi
kapsamında Egeli İletişimcilerle bir ortaya gelen Prof. Dr. Bay Karabulut,
“Sağlıklı Hayat ve İletişim” bahisli konferans verdi. Konferans öncesi Prof.
Dr. Aysun Bay Karabulut, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak’ı
makamında ziyaret etti.
EÜ Bağlantı Fakültesinde düzenlenen konferansa EÜ İrtibat Fakültesi
Dekanı Prof. Dr. Bilgehan Gültekin, akademisyenler, Polis Emeklileri Derneği
İzmir Şubesi üyeleri ve öğrenciler serinldı. Konferansta, Prof. Dr. Bay
Karabulut, sağlıklı beslenme, idman, sağlıklı hayatın sırları ve doğaler
hakkında bilgi verdi.
Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut, “İnsan, hayalî kentte olduğu üzere işleyişi
için ihtiyaç duyduğu şeylerin bir kısmını şahsen kendi bedensel mekanizması
içerisinde yani hormonlar ile oluştura haberdar olmakte, bir kısmını ise aklını ve bedenini
kullanarak ürettiği besinlerden vitaminler, mineraller, antioksidanlar,
proteinlerden elde etmektedir. Bizim kolossal bağışıklığımız immün
sistemimizdir. Bağışıklık sistemi, kısaca insan vücudunu hastalıklara karşı
koruyan, hastalığa neden olan patojenleri ve tümör hücrelerini tanıyarak onlarla
mücadeleye giren işleyişlerin bütününe karşılık gelenbitkil biyolojik koruma
refleksi olarak tanımlanabilir. Bakteriler ve virüsler olmak üzere, birçok yabancı
maddenin öncelikli amaç olarak çökertmeye çalıştığı bağışıklık sistemini
güçlendire haberdar olmak, cüce ölçüde ferdi gayret ile bağlantılıdır. Şahsî hijyen ve
pürüzsüzlikten başlayan kelam konusu ferdî efor, fakat sağlıklı bir beslenme ve
yaşam rejimi ile atılımya ulaşabilir. Bu bakımdan, bağışıklık sistemimizin zorluklalü
olabilmesi sistemli uyku, idman, sağlam hava ve oksijen ihtiyacımıza ilave
olarak sağlıklı beslenme hayatî bir değer nakletmektadır” dedi.
“Paketli besinler, beyaz un ve şekerden uzak durmalıyız”
Sağlıklı beslenmenin ehemmiyetine değinen Prof. Dr. Bay Karabulut, “Sağlıklı
beslenmenin bir tarafı bağışıklık sistemimizi tahkim edecek gıdalarla
beslenmekse, öbür tarafı da sıhhatsiz besinlerden uzak durmaktır, öncelikle bunu
not etmek lazım. Bağışıklık sistemimizi müdafaaya, bilhassa de günlük hayat
içerisindeki paketli besinlerden beyaz un ve şekerden uzak durarak başlamamız
gerekiyor. servetli antioksidan ve vitamin kaynağı besinler öncelikli kankalarımız
olacak. Ayrıyeten mevsiminde çok zerzevat ve meyvelerden besleneceğiz. Kış
aylarında olduğumuz için kış kabağı ve balkabağı, karnabahar, brokoli, ıspanak,
lahana, pancar üzere sebzelerden olabildiğince çok faydalanmamız gerek. Bu
arada ekmek ve makarna yapmak için kepekli un kullanacak, pilav için ise
bulguru tercih edeceğiz. Tatlı yerine de kuru meyve ve pekmez. Yeşil çayı
gözümüzün önünden ayırmayalım, kendisi ziyadesiyle değerli bizim için. Yine
meyvelerden portakal, mandalina, greyfurt, kivi, elma, hurma, nardan bamyaya
yetişkin derece faydalanmalıyız” dedi.
“Detoks tek başınayeterli bir kilo verme metodu değil”
Son yıllarda sıkça duyulan “detoks” kavramına da değinen Prof. Dr. Bay
Karabulut, “İnsan vücudunda biriken toksinler vekötü hususlar esasen
karaciğer, akciğer ve böbrek üzere organlar aracılığıyla bedenden atılmaktadır.
Fakat sıhhatsiz ömür şartlarına, yanlış beslenme uygulamalarına, sigara ve
alkol gibikötü unsurların kullanımına, bilinçsiz ilaç tüketimine, ağır strese
ya da çevresel etkenlere bağlı olarak bedendeki birikimi olağan seviyelerin
üzerine çıkan toksin yükünü gidermek için detoks uygulamalarından istifade
edile haberdar olmaktedir. Bu bakımdan detoksun, bedenin toksin birikimini atmaya
dönük otl pratiğine şuurlu ve kısa periyodik bir katkı olduğu da söylenebilir.
hakikat detoks uygulamalarının örneğin böbrekleri dinlendirebileceğini ve
karaciğer işlevlerini sisteme sokabileceğini not etmeden geçmemek gerekir.
Ancak detoksun tek başına yetişkin bir kilo verme tekniği olmadığı
vurgulanmalıdır. Salt detoks uygulamaları ile kilo vermeye çaba etmek,
vücudun istikrarını bozacağı için orta vadede önemli sıhhat problemlerine neden
olabilir” dedi.
“Egzersiz kansere yakalanma riskini yüzde 20 azaltıyor”
Egzersizin ehemmiyetine değinen Prof. Dr. Karabulut, “yeni yıllarda yapılan
bir araştırmaya nazaran antrenman kansere yakalanma riskini en az yüzde 20 oranında
azaltıyor. akşam öğünü borusu kanseri riskini yüzde 42, karaciğer kanseri riskini
yüzde 27, akciğer kanseri riskini yüzde 26, kan kanserinin bir tipine ilişkin riski
yüzde 20, göğüs kanseri riskini yüzde 10 oranında azaltıyor” dedi.
Sağlıklı bir ömür sürmeye yönelik tekliflerde bulunan Prof. Dr. Bay
Karabulut, “Doğadan uzaklaşan insanın mümkün mertebe yeşillikya geri dönmesi,
en azından botanik ile irtibatını işkencelendirmesi, hayatında tabiata ve doğal olana
daha fazla yer ihtiyaçması gerekiyor. Prensip kolay, botanikl olmayan her şeyden uzak
duracağız. İşe besin alışverişlerimiz ile ilgili alışkanlıklarımızı değiştirerek
başlayabiliriz. Öncelikle mevsiminde yetişmeyen eserlerden uzak durmak mükemmel
bir başlangıç olacaktır. Etiket okuma alışkanlığı ve satın aldığımız eserlere dair
bilinçli bir bakış iştahlıısı geliştirmek mutlaka gerekli. Market raflarından
uzaklaşıp yolumuzu köy pazarlarına, artık idealce yaygınlaşan ve organik tarım ile
yetiştirilen eserlerin satıldığı satış tezgâhlarına düşürmek sandığımızdan çok
daha sadelik. Birebir mantığa yalnızca besinde değil, g mükemmelm ve kozmetik
gereksinimlerimizde de müracaat ettiğimiz takdirde florayla bağlantımızı olması
gerektiği üzere yapılandırmada kıymetli bir ara kat etmiş olacağız” dedi.
Konferans sonunda Dekan Prof. Dr. Bilgehan Gültekin katkılarından
dolayı Prof. Dr. Aysun Bay Karabulut’a “Teşekkür Belgesi” verdi.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
