NASA başkanı Bill Nelson, ‘Bilim şüpheye yer bırakmıyor: İklim değişikliği zamanımızın varoluşsal tehdididir’ diyor.
Dünya, sekiz yıldır olduğu gibi 2021’de de kayıtlara geçen en sıcak yıllarından birini yaşadı.
NASA ve Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi tarafından Perşembe günü yayınlanan, geçen yılın iklim verilerinin bağımsız analizleri, 2021’in modern kayıt tutmanın 1880’de başlamasından bu yana en sıcak altıncı yıl için 2018’e bağlı olduğunu buldu. Bu, büyük ölçüde enerji için fosil yakıtların yakılmasıyla beslenen, insan kaynaklı iklim değişikliğinin bir işareti.
NASA Yöneticisi Bill Nelson, “Bilim şüpheye yer bırakmıyor: İklim değişikliği zamanımızın varoluşsal tehdididir. “Gezegenimizdeki en sıcak 10 yılın sekizi son on yılda meydana geldi; bu, ülkemizin ve tüm insanlığın geleceğini korumak için cesur eylemlere duyulan ihtiyacın altını çizen tartışılmaz bir gerçektir.” dedi.
NASA, Dünya’nın 2021’deki ortalama sıcaklığının, Sanayi Devrimi’nin başladığı 19. yüzyılın sonlarından ortalama 1,1 santigrat derece daha sıcak olduğunu açıkladı.
2015 Paris Anlaşması’nda, Birleşmiş Milletler üye ülkeleri, küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde sınırlandırma hedefi koydu.
Geçen yılın sonlarında, BM’nin yıllık iklim konferansı COP26’da bu hedef yeniden teyit edildi, ancak bu hedefe ulaşmak için karbon emisyonlarında ciddi azalmalar gerekecek.
İklim ve Enerji Çözümleri Merkezi’ne göre, Çin, ABD ve Avrupa Birliği bugün en fazla sera gazı salınımı yapan ülkeler ve ABD ve Rusya, kişi başına en yüksek emisyonlardan sorumlu. Our World in Data’ya göre, 18. yüzyılın ortasından 2017’ye kadar olan dönemde en fazla sera gazı emisyonu ABD’ye ait.