Yazın tetiklenen nöbetler bir dizi kontrolsüz hareket ve bilinç kaybı şeklinde yaşandığı için hasta ve hasta yakınlarında endişe yaratıyor. Oysa ki epilepsi tanısı konulan hastaların yarısından fazlasında bu nöbetler tek bir ilaçla kontrol altına alınabiliyor.
Ülkemizde nüfusun yüzde 1’inde epilepsi görüldüğünü belirten Acıbadem International Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Haluk Caneroğlu, “Çok sıcak havalar fazla terlemeye, terleme de tuz ve sıvı kaybına neden olduğu için vücutta oluşan elektrolit bozukluğu nöbetleri tetikliyor. Bu nöbetleri azaltmak için dikkat edilmesi gereken en önemli nokta ise bol su içmektir. Ayrıca yeterli uyku, güneş ile aşırı sıcaktan kaçınma, alkolden uzak durma ve düzenli ilaç kullanımı gibi belli başlı önlemler de epilepsi nöbetlerini azaltmada etkili olmaktadır” diyor.
- Epilepsi beyinden kaynaklanan ve tekrar eden nöbetlerle kendini gösteren bir hastalık olarak biliniyor. Sinir hücrelerinin normal işleyişini bozan ani ve aşırı bir elektrik deşarjı, kişinin davranışlarını, hatta bilincini de etkileyebilen nörolojik değişiklikler meydana getiriyor.
- Nöbetler; boş bakma, kasılma, kontrolsüz hareketler, bilinçte değişiklik ve anormal duyular gibi farklı şekillerde görülüyor. Tek bir nöbet geçirilmesi epilepsi hastalığı olduğu anlamına gelmiyor; epilepsi hastalığı birden fazla nöbet sonucu ortaya çıkıyor.
- Epilepsi nöbetleri; hastanın bir anda dalgınlaşıp etrafında olup bitenleri fark edemez hale gelmesi, belleğinde boşluklar olması, ritmik bir şekilde başını sallaması, hızlı bir şekilde gözlerini kırması, arka arkaya doğal gözükmeyen hareketler yapması, vücudunda tekrarlayan sıçramalar, uykudan uyanıp şuursuz hareketler yapması, nedensiz düşmesi, ani bir karın ağrısının arkasından uykulu veya aklı karışmış gözükmesi, yanık lastik kokusu gibi değişik kokular duyması, ağzında değişik tatların oluşması, nedeni olmadan ani korku, panik ve öfkelenme sorunu yaşaması şeklinde kendini gösteriyor.
Epilepsi hastalarının yaklaşık yüzde 70’inde nöbetlerin neden kaynaklandığı bilinmiyor. Bilinen nedenler ise “Kalıtsal, doğum aşamasında sorunlar, beynin gelişimsel bozuklukları, beyin travmaları, enfeksiyonlar, elektrolit bozuklukları, zehirlenmeler, beyin tümörleri ve beyinde oluşan damarsal bozukluklar” olarak sıralanıyor.